27 Nisan 2012 Cuma

MİM | Kadın İçin Evlilik Kaçınılmaz Son Mu ?

Orkidela beni mimlemiş.İlk mimim olduğu için biraz heyecanlıyım! :)

Evlilik mecburiyet midir?


Evlilik tabi ki de mecburiyet değildir.Bu bir tercih meselesidir.Sonuçta evlilik,mutlu olmak,hayatın yükünü bir başkasıyla paylaşabilmek için yapılır.
İnsan ilk önce kendini evliliğe hazır hissetmelidir.Daha sonra yakınların baskılarından kurtulmamız gereklidir ! :)

Peki ya beyefendiler?


Kadın ve erkek eşitliğine canı gönülden inanırım.Kadın ve erkek ikisi de eşittir.Yine tercih meselesi diyorum :)


Orkidela'ya mimi için çok teşekkür ederim :)
Ben de Kitap Delisi Gizem 'i ve Beyaz Kitaplık 'ı mimliyorum.Cevaplamak isterlerse beklerim :)


Sevgilerimle,
Cyrstalll...







26 Nisan 2012 Perşembe

Yurdum İnsanının Yeni Bombası !

:))))))
Çeviri >>> Dubleks Daire Satılık

Yazıyı tekrardan düzenliyorum.Bunu yeni gördüm,eklemesem olmazdı :)

Çok seviyor ama yazıyı çöp kutusuna yapıştırmış.Sizce de ilginç bir çelişki değil mii !? :)
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

25 Nisan 2012 Çarşamba

KİTAP | Rumeliden Anadoluya Bir Göçmen Kızı





Hükümetler arasında yapılan antlaşmalar, sadece tarihler ve maddeler olarak kalır aklımızda. O da kalırsa...Oysa bireyler üzerindeki etkileri öyle mi ya? Siz hiç, kültür çatışmasının ortasında kaldınız mı? En saf duygularınızda dahi acımasızca damgalandınız mı?
Ya da çirkin ördek misali toplumdan dışlandınız mı? Bunca olumsuzluğa rağmen aşkın soluk kesen büyüsüne kapıldınız mı peki?

Rumeli’den Anadolu’ya Bir Göçmen Kızı, Nurişah Kim’in ilk romanı. Yoksunlukları, acıları, aşkları ve göçleriyle hepimizin kıyısından köşesinden bulaştığı bir öykü bekliyor bizleri. Düşünün bir... Böylesi bir coğrafyada yaşayıp tüm bunlara yaban ve aykırı durabilen biri var mıdır aramızda? Şimdi, hepimizin ortak olduğu yaşamlar ve duygular bir sinema filmi seyreder gibi geçecek gözlerimizin önünden, ama aslında, biz o sırada bir roman okuyor olacağız...



Aslında bu yazı her şeyi anlatıyor sanki.Ne dersiniz?


Bulgar ve Rus zulmüne dayanamayan bir ailenin,memleket topraklarına dönüşüyle,parçalanan yürekleri,hüzünlü hikayesi..
Gavur diye dışlandıklarına mı yanarsın,kızlarının kötü yollara sapması yönündeki iddialarla dışlanmasına mı..
Yüreğimi dağladı bu hikaye..
Naciye'nin tek suçu,köyün ağaları Kara Niyazların torunu Mehmet'e aşık olmaktı.Gavur diye dışladılar,dövdüler,ağır kelimeler söylediler.Söylemeye bile dilim varmıyor!
Hatta dahası da var.Kızın şalvarını yırtıp üstüne para koydular! Kocası askerdeyken karın kötü yollara saptı diye yalan mektuplar attılar.
Yine de hiçbir şey engel olamadı Naciye'yle Mehmet'in aşklarına.
Bulgaristan'da Türkler diye zulüm görüyorlardı,Türkiye'ye,memleketlerine döndüler,Bulgar diye suçlandılar!
Bazı yerlerde gözlerim dolmadı değil.Çünkü insanlar hala anlayamıyor,onların da Türk olduklarını..
"Kesinlikle okunması gerek" ten başka bir şey diyemiyorum.Kelime bulamıyorum..


Not: Kitap Kurduyum Ben isimli blogun sahibi Canan Hanım'ın yaptığı çekiliş ile "Kabuğuna Sinmiş Adam" ve "Türkler Filistine Gelirse" isimli kitapları ben kazanmıştım.Kendisi dün kargoyla yolladı,bugün de elime ulaştı.Kendisine tekrardan teşekkür ediyorum,kitaplarım gıcır gıcırlar.Bununla ilgili bir post atacağım ancak resimleri bilgisayara aktarmam lazım,Cuma veya Cumartesi günü umarım atabilirim :)
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

24 Nisan 2012 Salı

Kendimizi Şımartmak


Hepimiz biliyoruz ki,hayattan zevk alabilmemiz için,önce kendimizi sevmemiz gerekli.Bundan kastım asla şu değil :
"Ben çok güzelimm."
"Benden iyisi yok!"
Ama malesef hala böyle dolaşan insancıklar var !

Demek istediğim şu ki,aynalardan kaçmamalıyız.Kendimizle barışık olmamız çok önemli !
Bazı günler kendimi şımartmak istiyorum.Bunun için sıcak çikolatamı ve kitabımı alıyorum,bol bol okuyorum.Kendimi en rahat hissettiğim kıyafetlerimi giyiyorum ve yürüyüşe çıkıyorum.Yazı yazıyorum.Blogları inceliyor,yeni postumu atıyorum.
Yani,en sevdiğim şeyleri yapıyorum.Hayat böylece tadına doyulmaz oluyor !
Bazen  bir dilim çikolata,bazen okuduğum bir kitap,gördüğüm kitap kapağı içimi eritmeye yetiyor.
Köpeğinizi çok mu seviyorsunuz,onunla vakit geçirin.
Temizlik yaparak mı mutlu oluyorsunuz,hemen işe girişin.
Harika bir manzaraya karşı,reçellerle,zeytinlerle bezeli masanızda kahvaltınızı yapın.
Hatta doğan güneşten,havanın güzel olmasından bile mutlu olabilirsiniz.
Bunu başarmak sizin elinizde.Sadece "1" kere yaşayabileceğimiz bir hayatımız ve her saniye akıp geçen bir zamanımız var.Bu hayatı renklendirmek ve zamanımızın her dakikasını dolu dolu yaşamak bizim elimizde! Mutsuzluğa asla taviz vermeyeceğiz !
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

23 Nisan 2012 Pazartesi

22 Nisan 2012 Pazar

KİTAP | Açlık Oyunları


Kitaba başlamadan önce çok büyük umutlarım vardı.Herkes çok beğeniyordu,ben de beğenecek miydim  merak ediyordum.
Kitabı okumaya başladım,ama açıkçası emin olamadım.Bir süre bocaladım,beğendim mi,beğenmedim mi diye.Ancak kitabın son 40 sayfası o kadar heyecanlıydı ki,sayfalar birbirini kovaladı,kalbim duracaktı.
Kitabı okumayanlar lütfen devamını okumasın :))

Muttalar çok heyecanlıydı!Hayatta onların ölen kişiler olduklarını tahmin edemezdim.Hele Rue'yu anlatırken,onun mutta olduğu gözümün önüne geldi ve içim acıdı.Küçük,zayıf,çelimsiz Rue'muz şimdi yakın arkadaşını öldürebilecek kapasitede bir canavar haline getirilmişti!
Ve bitişi..Katness'ın o vahşi hayattan sıyrılıp,küçük bir prenses haline gelmesi..Gözlerimin önünde canlandıramadım olayları.

Artık devam edebilirsiniz okumaya :)


Son 40 sayfası o kadar heyecanlıydı ki,yine yine yine dediğim gibi.Neden bilmiyorum ama ben çok heyecanlandım,kalbim pır pır attı.
Bu kitabı okurken,nerden çıktı bilmiyorum ama aklıma Enid Blyton'ın macera serileri geldi.Sanırım biraz çocuk kitaplarına yatkınlığı vardı ama ben seviyorum çocuk kitaplarını.Sımsıcaklar :) Neyse,kaldığımız yere geri dönecek olursak.."Şatoda Macera" kitabı beni çok heyecanlandırmıştı mesela.O ufak tefek,sakalları adamları ne zaman hatırlasam ürperirim.
O kötü adamlar olarak kafamda Logar'ın yardımcısı olan şu sarı giysili adamı canlandırmıştım.İsmini hatırlamıyorum :) Filmde pek te kötü birisi olmasa da,hafızalarıma öyle kazınmış :)
Sonuç olarak Enid Blyton'ın macera kitapları,sanırım beni daha fazla heyecanlandırmıştı.
Ancak son sayfaları için bile okunmaya değerdi diyorum.Filmine gitmek için de can atıyorum :)
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

KİTAP | Alışveriş

Fotoğraf: bucanni

Bugün nihayet kitap alışverişine çıkabildim.Arkadaşımı uyarmayı tabi ki de ihmal etmedim !
"Oraya gidince kendimi kaybedebilirim,sabırla bekle." dedim.
BKM'ye girdim ve kendimi kitap cennetinin içinde buldum.Değişik kaplı,farklı renklerde,gıcır gıcır kapaklarıyla bir sürü kitap! Başka ne isterdim ki ?
Rafları dolaşıyorduk ve ben sıralamaya başladım.
"Ben bunu okumak istiyorum!"
"Bunu da!"
"Aslında bunu da okumak istiyorum."
Ve böylece milyonlarca kitabın içinden seçim yapmam gerekiyordu ama ben kararımı veremedim.Bir sürü yer daha gezdikten sonra nihayet karar kılmıştım."Küçük Mucizeler Dükkanı" , "Bin Muhteşem Güneş" i alacaktım.Ama daha sonra kitapçının tavsiyesiyle Buket Uzuner'in "İki Yeşil Su Samuru"nu da listeme ekledim.Aslında Buket Uzuner okumak istiyordum Kitap Delisi Gizem'in beğenilerinden sonra ama Kumral Ada Mavi Tuna'yı alacaktım.Ancak kitapçı adam "İlk önce bunu oku bence." dedi,eh öyle olsun bakalım diyerek listeme onu da ekledim.Vee yeni,gıcır gıcır kitaplarım olmuştu..
Ancak metroda bir de farkettim ki adam bana "Küçük Mucizeler Dükkanı" yerine "Bir Yumak Mutluluk"u vermiş ! O kitabı da okumak istediğimden ses çıkarmadım :)
Yeni kitaplarım masamın üstüne bana göz kırpıyorlar,büyük bir sabırsızlıkla okumayı bekliyorum.Ama ondan önce Açlık Oyunları serisini okuyacağım.Açlık Oyunları 1 bugün bitiyor :))
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

21 Nisan 2012 Cumartesi

Hayallerle Geçen Bir Gün

Müzik Ruhun Gıdasıdır!
Yazımızın ana fikri :)))
Aslında bu Lee'nin son postunun başlığı.Ama ben onun postunu çok beğendiğim,alıntı yapacağım için onun başlığını tercih ettim :)Aslında Lee bu postu az önce oluşturdu,ben de okudum,çok sevdim ve sıcağı sıcağına yetiştireyim dedim..
Bol müzikli bir post olacak :)
Trouble Maker
Trouble Maker, şarkıyı  açar açmaz insana neşe veriyor.Şarkıyı dinlerken çok keyiflendim.Ayrıca Lee'nin de tercih ettiği gibi sabahları uyanmak için bu şarkı çok ideal :)
Wonder Girls-Stop
2.şarkımız Wonders Girls'ün Stop şarkısı.İlginç ama ben ilk defa Wonder Girls dinledim vee çok beğendim! Stop thinking about me ! Özellikle bu nakarat kısmı insana çok enerji veriyor!
Chak Lein De

Bu şarkının Hint şarkısı olduğunu okuyunca aklıma gayet şıkıdım şıkıdım oynak şarkılar gelmişti.Nitekim de doğru :) Bu şarkıyı her ne kadar sevsem de,benim favorim(hint şarkılarından),yine Lee'nin başka bir postunda paylaştığı Dholki Gitta Gitta .Onu da paylaşayım,dinleyin,keyiflenin :)
Evet efendiim Lee artık arkadaşlarıyla buluşmuş,sohbet etmişler,konuşmuşlar..Lee dönüş yollarında ve açıyor Sistar- So cool 'u..
Sistar-So cool
Yine bir ilk bu da.İlk defa Sistar dinledim.Lee'nin her postunu okuduğumda bana yeni ufuklar açıyor,bilmediğim şeyleri öğrenmemi,keşif yapmamı sağlıyor.Sistar ve Wonders Girls bunlardan sadece bir tanesi..Ben bu şarkıyı da çok sevdim,kalkıp dans filan ettim o derece yani :))

Lee artık otobüse bindi ve bize tam anlamına uygun bir parçayla veda ediyor.Miss A'dan Good Bye Baby geliyor.. (Radyo programlarındaki dj konuşmaları gibi oldu ! )
Bakın yeni bir post bana neler kazandırdı! Yine ben ilk defa Miss A dinledim. :)
Bu şarkının başlangıcından itibaren bana çok güzel şeyler getireceğinden emindim.Yanılmadım,bu şarkı tam da Lee'nin dediği gibi,düşüncelerinizle yüzleşebileceğiniz,kafanızı dinleyebileceğiniz,duygularınıza rota tutan bir  şarkı..
Siz de hemen bu şarkıları dinlemekle işe başlayın.Bu postu yazarken bir yandan şarkıları dinledim,bir yandan da yazdım.Bana çok keyifli dakikalar geçirttiği için Lee'ye çok teşekkür ediyorum.
Bahsettiğimiz post:
İşte kahramanımız Lee'nin güzel blogu:

Takip etmenizi şiddetle tavsiye ederim.Lee'nin blogunda aradığınız her şeyi bulabilirsiniz.Mükemmel şarkıları,duygularını,sinir olduğu kişileri(bu postları okurken çok gülüyorum :) ) ve aklınıza gelebilecek her şeyi.
İyi ki varsın Lee diyoruz ve ana fikrimizi bir kez daha tekrarlıyoruz.
MÜZİK RUHUN GIDASIDIR!...
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

18 Nisan 2012 Çarşamba

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?



Kitap Delisi Gizem beni yine şaşırtmadı.Bu kitabı onun  blogunda görüp beğenmiştim.Twitter'da bu kitabı bulduğumu söyleyince "aa ben çok severim o kitabı." demişti.Dün nihayet akşam 9 buçuk civarında fırsat buldum ve kitap okumaya başladım.Kitap o kadar heyecanlı ki,sayfalar birbirini kovalıyor..Bir sayfa bir sayfa daha erken bir baktım 90'a kadar okumuşum.Bugün öğlene doğru da bitti kitabım zaten.
Perihan Mağden ile ilk tanışmam bu ama yazışına hayran kaldım.Betimlemeleri çok güzeldi.Mesela kızın annesini odasında göremeyince meraklandığı bir bölüm vardı "Kırmızı Ruj" adında.O kadar kısa bir olayı bile sıkmadan 2-3 sayfada anlatmış..
Anne ve kızın kaçtığı bölümlerde yüreğim ağzıma geldi,kalp atışlarımı duydum resmen.
Ancak kitabın sonu beni tatmin etmedi,sonunu sevmediğimiz Kore dizileri gibiydi bence."Şimdi bu kız ne yapacak?Keşke daha devam etseydi.." diye aklımdan geçirmedim değil.
Annenin şizofren olduğunu düşündüm bazı yerlerde Sürekli,peşimizde birileri var Bambim(kızına Bambim diye hitap ediyor.) kaçmalıyız,bizi yakalayacaklar,sakın insanlarla konuşma.Bir de köpeğiyle ilgili iki farklı şey söylemişti kızına.Ama yine de kızamadım anneye nedense.
Sonuç olarak ben çok beğendim,10 üzerinden 10 veriyorum okumanız lazımm :)
Sevgiler,
Cyrstalll...

17 Nisan 2012 Salı

Hayat Nasıl Gidiyor?

Biraz sohbet edelim istedim ve ortaya çook geniş kapsamlı bir soru atıyorum :
"HAYAT NASIL GİDİYOR?"


Benim için çok güzel gittiğini söyleyebilirim.Havalar ısınmaya başladı,etraf cıvıl cıvıl.Bizim burada caddeleri,sokakları sümbül kokuları sarmış durumda.Hayattan alabildiğim kadar zevk almaya çalışıyorum.Bulduğum fırsatları değerlendiriyorum,önüme çıkan zorluklarda bu benim kaderim diye küsüp oturmuyorum.İnanın ki hayat böyle daha güzel oluyor!
Tamam tamam,nutuk vermeyi kesiyorum.

Uzun zamandır Dersimiz Atatürk kitabını okumuyordum,bugün otobüste kitabı okuyup bitirdim.Ana'yı okuyorum,hatta çok ta güzel ancak şu sıralar okumaya çok fırsatım olmuyor,bulduğum her fırsatta kitap okuyorum.Kitabı yarıladım sayılır..

Arkadaşımdan görüp hemen istediğim bir kitap daha "Rumeliden Anadolu'ya Bir Göçmen Kızı" . Bulgaristan'dan Türkiye'ye yapılan göçü anlatıyor.Ben o zamanlarda yaşamadım,göçü bilmem.Ancak ninelerim dedelerim iyi şeyler anlatmıyorlar.Yapılan zulümler,işkenceler,insanın içini acıtıyor.Kitabı daha yeni okumaya başladım,umarım güzel gider.Çünkü çok fazla ele alınmayan bir konu bu.Birileri ele aldığında,bunu düzgün bir biçimde anlatmalı ki,insanlarda sıkılmadan okuyabilsin ve gerçekleri öğrenebilsinler.

Uzun zamandır Açlık Oyunları'nı okumak istiyordum.Bir arkadaşım kitabı okuyordu "Okuduktan sonra hemen bana vermelisinnn." diye başının etini yedim.Bir hafta sonra o da elimde olacak ;)
Ayrıca Kitap Delisi Gizem 'in blogunda gördüğüm ve merak ettiğim bir kitabı daha buldum."Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?" Kapağı ne kadar gizemli değil mi?

İşte günlerim böyle geçiyor.Koşuşturmaca ve kendime fırsatlar yaratmakla..Ayrıca şu an bu 3 kitabı bitirmem lazım.Haftaya kadar..Haftaya da Açlık Oyunları..
Benden bu kadar,sizin hayat nasıl gidiyor ? :)

Twitter hesabım Cyrstalll
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

14 Nisan 2012 Cumartesi

Okuma Listem



Önceki postumda da belirttiğim gibi,oturup kendime klasiklerden harmanlanmış bir okuma listesi yapmıştım.O listeyi sizlerle de paylaşmak istedim.Kitaplardan okuduklarınız varsa paylaşın,konuşalım :)
Not : Kitap Delisi Gizem çok sevdiğim bir blogger.Onun çok beğendiği "Beni Asla Bırakma " ve "Lütfen Anneme İyi Bak" isimli kitapları almak için can atıyoruum :)
Klasikler çok sıkıcı giderse yanlarında bir iki kitap daha okuyorum,zaten sizlerle paylaşıyorum okuduğum kitapların ismini..

OKUNACAKLAR LİSTESİ

8.Kırmızı ve Siyah
9.Notre Dame'ın Kamburu
10.Hayata Dair Düşünceler
12.Babalar ve Oğullar
13.Acımak
14.Yüzbaşının Kızı
15.Düşünür
16.Kumarbaz
17.Son Yaprak
18.Bulantı
19.Otuzunda Kadın
20.Ölü Canlar
21.Budala
22.Antikacı Dükkanı
23.St.Barbaralı Balıkçıların İsyanı
24.Ezilenler
25.Diriliş
26.Therese Raquin


Bursa'da feci bir şekilde yağmur yağıyor,sanırım gök delindi.Böyle havalarda en sevdiğim şey evde oturup kitap okumaktır :) O zaman okuyalım ! :)
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

13 Nisan 2012 Cuma

Anna Karenina

Uzun zamandır aklımdaydı ama bir türlü cesaret edemiyordum Dünya Klasikleri'ni okumaya.Çünkü çevremdeki herkes çok sıkıldığını söylüyordu.Geçenlerde pür neşe bütün kitaplarımı döktüm,saydım ve kendime kitap okuma listesi yaptım ! İlk kitabım The Secret'tı ikincisi ise Anna Karenina.
Kitaba çok büyük umutlarla başlamıştım ancak hiçte beklediğim gibi olmadı.Konu pat diye birden değişti,bölümler ayrılmamıştı,bazen çok akıcıyken bazen çok sıkıcıydı.Çok büyük ikilemde kaldım ama sonuna kadar kitabı okumaya kararlıydım.Ve nihayet 22.günün sonunda kitabımı bitirdim !
Ben kitabı Kutup Yıldızı Yayınları'ndan okumuştum ancak tavsiye etmiyorum.Bir çok yazım yanlışı olmasıyla beraber ne okuduğunuzu anlamayabilirsiniz ! Belki de ben gazeteden kuponla almış olduğumdandır.29 kuponu her gün Haziran-Temmuz sıcaklarında çekmiştim Dünya Klasikleri'ni almak için.Ancak okumak gerekli,ne yapalım ! :)
Efendim,şimdi Anna isminde bir bayan var,kocasını hiç sevmiyor,daha sonra Kont Vronski ile yakınlaşıyorlar ve olaylar gelişiyor.
Özetleyecek olursak;ben kitabı beğenmedim ancak beğenenler olabilir.Hatta kitabın yanında çerez niyetine,bu kitap gitmiyor arkadaş(!) diye sitem ederek 2 kitap daha okumuştum.
Şu an 3 kitap birden okuyorum :) Kitap okumayı çok sevdiğimden,her duruma göre bir kitap ayarladım,boş kalmayayım diye :)
Sıradaki kitabım "Ana" kitabı Maksim Gorki'nin.Kutup Yıldızı Yayınları'ndan değil :) Bunu boş vakitlerimde okuyorum."Özgüven Kazanma Yolları II" bunu da yatmadan önce okuyorum."Dersimiz Atatürk" bunu da canım sıkıldığında,kitap şööyle bir aksın diye okuyorum :)
Kitaplarla ilgili yorumlarınızı bekliyorum :)

Fotoğraf internettendir.
Sevgiler,
Cyrstalll...

11 Nisan 2012 Çarşamba

Bu Havalarda Yapılacak En Güzel Şeyler


Sıcakk yaz günlerine hazırlık yapmaya başlamıştık.Güneş bize yüzünü dönmüştü,miss gibi içimiz ısınıyordu ancak birdenn güneş yine içine kapandı,küstü bize :)
Ben bu havaları hem çok severim hem de sevmem.Severim çünkü;bu havalarda evinize kapanırsınız,sohbet muhabbet pek tatlı olur ya da sıcacık çayınızı alır,battaniyenin altında güzel güzel kitabınızı okursunuz.
Sevmem çünkü;öyle bir uyuşuk olurum ki,canım hiçbir şey yapmak istemez,böyle bütün gün ya internete girerim ya da televizyon izlerim.Dışarı çıkamazsın,her an yağmur yağabilir,bu tehlikeyle dolaşmaktansa,hiç dolaşma daha iyi diyenlerdenim.İnce giyemezsin üşürsün,kalın giyemezsin terlersin,böyle zor bir ikilemde kalırsın.

Ancak sizlere öyle güzel öneriler sunacağım ki,hiç canınız sıkılmayacak,bu havaların tadını çıkaracaksınız.(diyene de bakın siz!)
1-) Odanıza kapanın.Yanınıza sürükleyici bir kitap ve çayınızı alın.Battaniyenin altında,saatlerin nasıl geçtiğini anlamadan kitabınızı okuyun.
2-)Bu havalar işlerimizin sarkmasına sebep olmamalı.Odanızı değiştirebilirsiniz.İnternetten bulduğunuz değişik dekorasyon önerilerini kendiniz de uygulayabilirsiniz.bknz
3-)Güzel bir film veya dizi izleyebilirsiniz.Film olarak,ben duygusal izleyin derim bu havalara uygun olur.Yok eğer ben duygusal izleyemem,hava da kötü,içim kararır derseniz komedi de izleyebilirsiniz :) Dizi olarak ta öğlen saat 16.30 da TRT 1 'de Avrupa Avrupa dizisini izleyerek gününüzü renklendirebilirsiniz.Beğeneceğinizi söyleyebilirim,en azından ben çok zevkle izliyorum,çok komik bir dizi.
Eğer akşam saatlerindeyseniz salı akşamları saat 19.50 ' de yine TRT 1 'de Seksenler adlı bir dizi var.Seksenli yılları anlatan,içinizi huzur dolduran,aynı zamanda da neşelenmenizi sağlayan bir dizi.Bu diziyi hiiç kaçırmamaya gayret gösteriyorum.Ayrıca yine aynı şekilde bir komedi dizisi,cuma akşamları büyük çoğunluğun severek izlediği Yalan Dünya ! Diziden sonra Beyaz Show.Müthiş esprileriyle Beyaz'ı da çok seviyoruz :)
4-)Yazı yazmayı sevenler yazı yazabilirler.
5-)Müzik dinlemeyi sevenler(herkesin severiz diyeceğini sanıyorum) pencerenin karşısına geçip dışarıyı seyrederken kulağınıza gelen hoş melodilerle gününüzü geçirebilirsiniz.
6-)Deniz kenarına gidebilirsiniz.Benim gibi denizi çok seviyorsanız,iyi bir seçenek.Hem ferahlarsınız hem de denizin güzeel manzarası içinizi huzur doldurur..
Benden şimdilik bu kadar.Ben bu havalarda şunu bunu yapmayı çok severim diyenler varsa,yorum atsınlar,onu da ekleyelim :)
Ayrıca bloguma ilk mesajı atan,günümü şenlendiren,bu yazımı bool zevkle yazmamı sağlayan "orkidela" ya çok teşekkür ediyorum ve tabi ki blogumu okuyan,katılan tüm kişilere.İyi ki varsınız :))
Twitter'dayım : Cyrstalll
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

9 Nisan 2012 Pazartesi

İlkbahar

İlkbahar benim yazdan sonra en sevdiğim mevsim.
Yeni tomurcuklanmaya başlayan ağaçlar,püfür püfür bir hava,piknik sezonunun açılışı,yavaş yavaş dondurma yeme kaçamakları yüzümü gülümsetmeye yetiyor.
Her taraf yeşile bürünmüş,doğa yavaş yavaş uyanıyor.Kışlıklar kaldırılıyor,yazlıklar alıyor onların yerini..
Kışın kendini dinlenmeye bırakan bedeniniz uyanıyor artık.Tabi ki tatlılar,çikolatalar,börekler,çörekler azaltılıyor,spora başlanıyor :)
Gerçi havalar bizi her ne kadar çok şaşırtsa da,ilkbahar güzel bir mevsim bence.
Doğa insanın içini huzurla doldurmaya yetiyor.
Giymişsiniz spor kıyafetlerinizi,kulağınızda müziğiniz,bir yandan yürüyüşünüzü yapıyor,bir yandan da ağaçların temiz kokusunu içinize çekiyorsunuz.Yorulduğunuz zaman gölgelerine sığınıp dinleniyorsunuz..
Hayali bile insanı cezbediyor.O zaman güzel bir şarkı ve bol bol ilkbahar resimleriyle postu bitiriyoruzz :))
Not:Ayrıca hafta içi saat 16:50 de TRT'de tekrarları yayınlanan Avrupa Avrupa dizisine bayılıyorum.Eğer bu güzel havadan mahrum kaldıysanız ve moraliniz bozuluyorsa,bol bol kahkaha atmak için iyi bir fikir :))

Fotoğraflar -> Google-ilkbahar

Sevgiler,
Cyrstalll...

6 Nisan 2012 Cuma

Bir Alışveriş Devrimi - Etiqadd



Etiqadd benim çok severek kullandığım bir uygulama.Dilediğiniz markanın ürünlerine bakıp,onları etiqadd'leyebiliyor,arkadaşlarınıza ürün önerebiliyorsunuz.Kullanımı kolay ve çok zevkli.Aynı zamanda her ay en çok etiqadd'leme yapan müthiş bir moda bloggerı olan Styleboom ile alışveriş danışmanlığı hakkı kazanıyor ;) Mart ayında ben kazanmıştım ancak İstanbul'da oturmamam sebebiyle alışverişe katılamadım.Şimdi ise diğer en çok etiqadd'leme yapan üye ile yapılan alışverişin videosunu izledim ve bizi müthiş sürprizlerin,harika indirimlerin beklediğini gördüm.Kaçırmayın derim ;)
Not : Ayrıca 2 etiqadd'leme yapana İstanbul Astoria Alışveriş Merkezi'nde bir kahve hediyee ! :))
Etiqadd'in Facebook ve İphone uygulaması da var.Daha fazla bilgi almak için tıklayınız.

4 Nisan 2012 Çarşamba

Little Free Library(Küçük Ücretsiz Kütüphane)

Bu kütüphane diğerlerinden çok farklı.
Daha önce hiç böyle bir kütüphane görmüş müydünüz ? Ben görmedim.Taa ki dün Ayşen Ilgın'ın blogunda görene kadar.
Hemen ilgimi çekti zaten ve yazıyı okumaya başladım.Çok ilginç ve çok yararlı bir proje.
Bu kütüphaneden istediğiniz kadar yararlanabilirsiniz.Yalnız bir şartla ! Bir kitap aldığınız zaman yerine bir kitap bırakmanız gerekiyor.Böylece kütüphane hem boş kalmıyor hem de diğer kişiler değişik kitaplardan yararlanabiliyor.
Bugün Little Free Library'ler en az 24 devlette bulunabiliyor.
ABD'nin Wisconsin eyaletinde Todd Bol diye birisi,hayatını kaybeden emekli bir öğretmenin anısına okul görünümünde bu kütüphaneleri yaratıyor ve içini kitaplarla dolduruyor.İnsanlarda bunu merak ediyor ve böylece proje büyüyor.
Bakın,bir kişinin yaptığı faydalı bir çalışma onlarca ülkeye nasıl sıçramış ?
Ancak üzülerek belirtmek istiyorum ki;bence bu çalışmanın ülkemizde uygulanabilirliği yok.En fazla 1 hafta.1 haftadan sonra kitaplar kaybolmaya başlar.Hatta belki bu evlerin üzerlerine isim bile kazırlar kim bilir ? ...

Sevgilerimle,
Cyrstalll...

3 Nisan 2012 Salı

Avcunuzdaki Kelebek

 Bu kitaba daha dün sabah başladım ve akşam saatlerinde kitabım bitmişti.Kitabın dili çok eğlenceli.Sizi hiç sıkmıyor.
Ayrıca kitabın içinde gerçekten güzel hikayeler vardı.Bazı bilgileri ise defterime yazdım.
Örneğin hedeflerimiz için bir TOMBUL kuralı vardı.(Bu kural tamamiyle Şerif İzgören'e aittir.)
-Tatmin Edici
-Ortak
-Mantıklı
-Belirgin
-Ulaşılabilir
-Limit Konulmuş

Bence çok mantıklı.Kendimize ne kadar uç hedefler koyabilsek bile ulaşabilmek için bunların bir sınırı olmalı.

Ayrıca hedeflerinizi şu alanlarda ayrı ayrı belirlemelisiniz diye bir bölüm vardı.
-Sağlık
-İletişim
-Para
-Hayat Yönetimi
-Gelişim
-İş
-Sosyal Hayat
Bunlarla ilgili uzun uzun açıklamalarda vardı.
Ama devamı için kitabı okumalısınız ;)
Ayrıca Ayşen Ilgın'ın blogunda gördüğüm harika bir proje var ancak onunla ilgili postu yarın yazmayı düşünüyorum..

Sevgiler,
Cyrstalll...

1 Nisan 2012 Pazar

Çekilişler !

beautygoretheladylicious

Beauty Gore blogunda kadınlara makyaj ve bakım ile ilgili pek çok şey öğretiyor.Eğlenceli bir dili var ve keyiflenirken bir çok şey öğrenebiliyorsunuz.
Ayrıca blogunda bir çekiliş yapıyor.Haydi hemen çekilişe katılmaya ! Bu harika ürünlerin sahibi siz olabilirsiniz :)

puchilovesfashion

Ben bu sitenin en çok samimi dilini seviyorum.Zaten blog sahibi genç olduğu için çok enerji dolu bir blog. Ancak tema daha renkli ve cıvıl cıvıl olabilir,içeriğine uygun bir biçimde :)
Yine çekiliş ve bu güzel ürünleri kazanmak için linke tıklayabilirsiniz.. :)

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...