30 Haziran 2014 Pazartesi

Once Upon a Time



Yaz gelince hepimiz izleyecek/okuyacak şeyler arayışındayız.
Once Upon a Time benim geçen sene izlemeye başladığım ama en baştaki tadı yakalayamadığım için 3.sezonunu izlemediğim bir diziydi.
Ben diziyi bırakınca her yerden diziyle ilgili yorum okumaya başladım,eski tadını yakaladığını söylüyorlardı."O zaman neden olmasın?" diyerek tekrar başladım.
Ve 3.sezon gerçekten güzelmiş.

Fantastik öğeler içeren bir dizi.Aklınıza gelebilecek herkes var dizide : Kötü Kraliçe ( Evil Queen) ,Rapunzel,Pamuk Prenses,Kaptan Kanca,Kırmızı Başlıklı Kız...


Konusu ise:

Kötü Kraliçe'nin laneti ile birlikte,bütün masal karakterleri önceki hayatlarını, kim olduklarını unutup "Storybrooke" isimli bir kasabada yeni bir hayata başlarlar.Bu laneti kırabilecek tek bir kişi vardır,onun da olanlardan haberi yoktur :)
Dizi bunun üzerine kurulu.
Benim dizideki favori karakterlerimin en başında şüphesiz Regina geliyor ! 
Maleficent'da kötülerin aslında doğuştan kötü olmadıklarını görmüştük.Regina da öyle!
Onun gücü,çoğu zaman öbürlerinin kurtuluşu oluyor.

Dizide hoşuma giden bir ayrıntı ise,her bölümde Once Upon a Time yazısının arkasında farklı bir simge olması o bölümle ilgili.Geç farkettim bunu ama şimdi dört gözle beklediğim şeylerden biri oldu :)

Bence dizinin bu kadar sevilmesinin sebebi : olayları çok iyi bağlamaları !
Mesela Pamuk Prenses'ten bahsederken karşınıza Deniz Kızı çıkıyor.Öbür bölümde Yakışıklı Prens ormanda tehlikeli bir avdayken Rapunzel'i buluyor.

Fantastik öğeleri seviyorsanız,bu diziyi de seveceksiniz demektir.Sadece onunla kalmayıp aşk,macera vs. bulunduruyor içinde.
Umarım dizinin tadı kaçmaz :)








29 Haziran 2014 Pazar

Yves Rocher Göz Makyajı Temizleyici



Merhaba !

Bugün size her yerde sıkça gördüğünüz,benim de çok sevdiğim bir üründen bahsedeceğim.

Yves Rocher alışverişimi hatırlıyorsunuzdur,burada yazısını yazmıştım.O zamandan beri kullanıyorum ürünü,hatta bitmesine az kaldı.
En çok göz makyajını seviyorum,göz makyajı yapıyorum.Bu sebepten bu tarz ürünler en büyük yardımcılarım.





Çift fazlı bir ürün.Kullanmadan önce iyice çalkalamak gerekiyor.
Makyajı çok iyi çıkarıyor.Bir iki ovalamada bütün makyajınız silinmiş oluyor.
Eyelinerlarda bile çok fazla uğraşmanıza gerek yok !

Çoğu kişinin bu üründe sevmediği şey : yağlı bir his bırakması.Ben normalde bu tarz ürünler kullandıktan sonra su ile durulamayı tercih ederim ancak göz makyajında bunu yapmıyorum.Göz altlarım kuru,makyajımı çıkardıktan sonra daha sağlıklı bir görüntü ortaya çıkıyor.O yüzden benim için yağlı bir his bırakması pek problem değil.

Ürünle ilgili tek sevmediğim şey : paraben içermesi.Geçtiğimiz aylarda mağazadaki görevli "Ürünler yenilendi,artık hiçbirinde paraben yok." demişti.Umarım doğrudur.



İndirimde yakalarsam vs. alabileceğim bir ürün :)


27 Haziran 2014 Cuma

K-DRAMA | Flower Boy Ramyun Shop (2011)



Heirs'tan beri Kore dizisi izlememiştim.Ne kadar özlemişim ! Bu dizi de çok iyi geldi.


Olay ramyun restaurantında geçiyor gibi gözükse de,restaurantın açılması 6.bölüme denk düşüyor :)

Diziyi izlerken çok eğlendim ! Gülmediğim tek bir bölüm gibi olmadı :)



Konusuna gelecek olursak;
Yang Eun Bi öğretmenlik sınavlarına (bizdeki KPSS gibi) hazırlanan bir kızdır.Bir gün dershanenin tuvaletinde Cha Chi Soo ile yolları kesişir ! :)



49 Days'de severek izlediğim Jung Il Woo bu dizide de harikaydı ! Göz kırpmaları,artistik tavırlarıyla gönlümüzü kazanmayı başardı :)

Yang Eun Bi için keşke daha güzel bir oyuncu bulsalarmış demekten alamadım kendimi.
Dizideki paspal hali hiç hoşuma gitmedi.Belki de karaktere uyumlu olsun diye öyledir,çünkü üstteki fotoğrafta gayet şeker duruyor kendisi :)


Yang Eun Bi'nin babası,ölünce dükkanı Kang-hyeok 'a emanet eder. Aynı zamanda Yang Eun Bi'yi de :)
Her yerde uyuyabilen bir potansiyele sahip.Beni bile geçmiş ! :)



Flower Boy adı itibariyle bana BOF'u anımsattı dizi.Cha Chi Soo da zengin ve Jun Pyo gibi okulun sahibi vs. vs.Tabi bunlar benim gözlemlerim,büyük ihtimalle izlerken aklınıza bile gelmeyecek :))



Gülmek istiyorsanız,kesinlikle izleyebileceğiniz bir dizi !
Hem de bir bölümü yaklaşık 50 dakika ve 16 bölüm :)






26 Haziran 2014 Perşembe

FİLM | Aşkta Yanlış Yoktur (2013) - Maleficent (2014)

Bugün size,dün sinemada izlediğim iki güzel filmden bahsedeceğim :)


Romantik komedi tarzda filmleri çok severim.Özellikle yazın çok iyi gidiyor.Bu film de tam kafa dağıtmalık,eğlenceli.
Filmin çekildiği yere bayıldım !
Film beni yanıltmadı ve Kanada yapımı çıktı :)

IMDB puanı : 6.1

06 Haziran 2014
2013 - Kanada
Komedi ,  Romantik
97 Dak.
Megan Martin

O kadar çok Maleficent makyajı yapıldı ki ilgimi çekmeyi başardı :p
Bu filmi de çok sevdim.Angelina Jolie yine oyunculuğunu konuşturmuş !
Keşke Aurora'nın genç kız halini oynayan oyuncu daha güzel olsaymış demekten alamadım kendimi.Çünkü bildiğimiz gibi güzelliği hep dillere destan olarak anlatılıyor :))
Benim için tek kötü yanı dublajlı olarak izlemekti.Nebahat Çehre güzel seslendirmiş olsa da,ben dublaj film izlemeyi hiç ni hiç sevmem.
İnternetten altyazılı olarak tekrar izlerim belki :p

IMDB puanı : 7.4


2014 - ABD
Aksiyon ,  Dram ,  Macera
97 Dak.
Maléfique


Blogdaki diğer Angelina Jolie filmleri :





23 Haziran 2014 Pazartesi

Fırsat Kasası Alışverişim

Sevgili Zehra bu yazısında duyurmuştu.22 Haziran'a kadar Fırsat Kasası'nda "zehraninsectikleri" kodunu kullanarak, Bioderma - Nuxe - John Frieda ürünlerini %50 indirimle alabiliyordunuz.
Kaçmayacak bir indirim!
Teşekkür ederim Zehra kod için (:

Benim de bir güneş kremine ihtiyacım vardı.Bioderma'nın Photoderm'ini göze kestirmiştim zaten.Siteye girdiğimde bir set içinde bunları görmek çok sevindirici oldu.


Çünkü normalde güneş kreminin fiyatı 60 küsür,H2O'nun fiyatı 40 küsür.
Setin normal fiyatı 62 TL idi.Kargo dahil (6 TL) %50 indirimle birlikte 37 TL'ye gelmiş oldu bana.

Bu siteden ilk defa alışveriş yaptım.Oldukça da memnun kaldım.Ödemeyi yaptığımda hemen mailime dekont gönderildi.Bir süre sonra da "siparişiniz hazırlanmaktadır" diye tekrar mail geldi.
Ben Cuma gecesi siparişimi vermiştim,Pazar günü de kargoların çalışmaması sebebiyle Pazartesi elime ulaştı.

Keşke bir de Bioderma puan katalogu verilseymiş içinde.Güneş kremiyle birlikte kazandığım 2 puanım elimde kalmış olacak :/

Sizin bu yaz için güneş kremi tercihiniz nedir ? :)






19 Haziran 2014 Perşembe

FİLM | The Ilusionist (2006)



Dün Ezciğimin blogunda görüp,vakit kaybetmeden izlediğim bir film Sihirbaz..
Filmdeki kolyeye - düşüncesine - bayıldım! Ezgi çok şanslısıın :)

Spoiler vermeden konuşmak gerek.Aslında biraz sezmiştim ama sonunda yine de çok şaşırdım ! İzlemesi çok keyifli bir filmdi,tavsiye için teşekkür ederim canım :)

IMDB puanı : 7.6

Filmdeki kolye de bu..

18 Haziran 2014 Çarşamba

FİLM | The Spectacular Now (2013) - Sleepless in Seattle (1993)



Unutulmaz Filmler'i açıp,afişini beğendiğim ya da adı ilginç gelen filmleri seçtiğim sırada gözüme takıldı.
Afişi çok güzel değil mi ? Bu ara hep afişlerden gidiyoruz :)
500 Days of Summer'ın senaristlerindenmiş.
Boş bir gençlik filmi gibi görünse de,öyle değil.Severek izledim ben,ama bayıldım mı ? Hayır :)

IMDB puanı : 7.3

Konu:

Amerikalıları gerçekten de tebrik etmek lazım. Senelerdir kullandıkları formüllere sürekli yeni şekiller bularak, seyirciyi tekrar tekrar şaşırtmayı başarıyorlar. Şu An Muhteşem, örneklerini çok gördüğümüz, Amerikan taşrasında geçen bir büyüme hikâyesi gibi başlıyor: Lise sondaki sempatik oğlan, havuzlu partiler, plastik bardaklar, arabayla mahallede gezmeler, popüler kız, yardımsever matematik öğretmeni vs. Bütün film boyunca bir sonraki karede ne olacağını tahmin edebileceğimizi düşünüyoruz, ama yanılıyoruz. Kendimizi ya hiç beklemediğimiz bir yerde buluyoruz ya da ‘bir sonraki kare’ diye bir şey olmuyor. Yönetmen James Ponsoldt kamerasını oyuncuları üzerinde gezdirirken, başka bir filmde karikatürize gelebilecek karakterler yeni birer hayat kazanıyorlar. Aşkın (500) Günü’nün senaristlerinin elinden çıkan öykü, Ponsoldt’un gözünden henüz masumiyetini yitirmemiş cool bir filme dönüşüyor.




Daha önce Mesajınız Var'da severek izlediğim ikili yine başrolde ! :) Merak edip araştırdım,ilk bu çekilmiş,bundan 5 yıl sonra da Mesajınız Var. (1998)
Meg Ryan keşke güzelliğini estetiklerle harcamasaymış,şu anki hali korkunç !
Eski filmleri izlemeyi sevdiğimi de biliyorsunuz,o basit çekimlere bayılıyorum.Bu filmi de çok severek izledim.

IMDB puanı : 6.8

Konu:


Eşini kaybetmiş Sam Baldwin, oğlu Jonah ile birlikte sakin bir hayat sürmektedir. Ulusal bir radyo kanalında yayın yapmaya başlayınca hayatında bazı değişiklikler olacaktır; çok sayıda kadın hayrana sahip olmak gibi...

Sam'in yaşadığı yerden hayli uzak olan Annie de Sam'in hayranlarından biridir. Evlenmek üzere olduğu halde kafası bu konuyla ilgili karışık olan Annie, Sam'e göndermeyeceğini bildiği bir mektup yazar. Ardından dayanamaz ve etkilendiği bu erkekle tanışmaya karar verir.

17 Haziran 2014 Salı

Bitenler ve Çöpe Gidenler #2


Bir sürü ıvır zıvır bitirmişim,önceki yazıdan beri.Şimdi detaylı bakalım..


Blendax Yağlı Saçlar İçin Şampuan : Yağlandırmayı geciktirmedi ama hızlandırmadı da :) 
L'oréal Elseve Dökülme Karşıtı Saç Kremi: Şampuanı hala bitmedi bunun.Ben bir etkisini göremedim.
Taft Saç Köpüğü : Çok fazla ısı kullanan biri değilim saçlarıma,özellikle yazın hiç çekilmiyor.Saçlarımı kurutmak bile canım istemediği için bu köpükler imdadıma yetişiyor.Bundan çok memnunum.Hatta ikincisinin yarısına geldim.Yazısı burada.

Daha önce bahsettiğim ve hiç sevmediğim banyo setinin duş jeli ve vücut scrubını bitirdim.Zaten kokusu vücutta kalmıyor,suyla da karışınca kokusu da pek belli olmuyor,bitsin de kurtulayım diye uğraştım ve bitti :) Yazısı burada.
Ve olaylı çay ağacı yağım.Arkadaşımdan rica etmiştim almasını.Daha sonra paketi açtık baktık,son kullanma tarihi geçmiş.Arkadaşım geri götürdüğünde eczacı "Sağlık Bakanlığı'nın istediği bir şey,önemli değil,kullanabilirsiniz." demiş.Üzerinden çok zaman geçmediği için kullandım ben de,ama hiçbir faydasını göremedim.Belki de son kullanma tarihinden dolayıdır.Çay ağacı yağlarına bir şans daha vermeyi düşünüyorum.
Yüz temizleme fırçası  : Cildimi çok tahriş etti o yüzden atıyorum.
Dove sabunlar vazgeçilmezim,hepsi çok güzel ama ben en çok bu kokusunu beğeniyorum,resmen temizlik!


Gabrini Diamond Lip Gloss : Yapısı çok ıslak ve yapış yapış.Dolayısıyla çöpe gidiyor.Aslında bunları numaralarına bakmak için ayrı bir yere koymuştum fotoğraflarını çektikten sonra,ama hepsini atmışım sanırım :/
Avon'un bu hangi seriden olduğunu bilmediğim ruju.Ortasında ışıltı bulunan şeftali tonunda bir rujdu.Severek kullanmıştım. Metallic pink rengi.
Colortrend Lip Gloss (Angel rengi) Kokusu çok güzeldi ama bu da yapış yapış.Kullanmadığım için çöpe gidiyor.
Nivea Dudak Nemlendiricisi : Burada Yves Rocher'nin nemlendiricisi ile karşılaştırmasını yapmıştım.Yeniden alabilirim,içinde SPF 15 de var çünkü.

Kurudukları için çöpe giden 2 oje.
Pastel 315 - New Year Glitter , Flormar 201 numara.

Gratis'in narlı ve aloe veralı  ampül maskeleri.Narlı maskeyi ben kullandım ama cildimi yağlandırdı.O yüzden aloe veralı maskeyi annem kullandı,onun cildi kuru,iyi geldi.Bir daha almam.
Pure Beauty Göz Maskesi : Bir etkisini göremedim.Evde soğuk kaşıkları gözümde bekleterek de aynı etkiyi sağlayabiliyorum :p
Nivea Arındırıcı Kil Maskesi : 10 seferden fazla kullandım sanırım bu maskeyi.Nivea'nın maskelerini seviyorum,bereketli oluyorlar.Tekrar alabilirim.
Babé Champu Extrasuave : Sağlık Deposu alışverişimde gelen testerlardan.Sanırım saçımın yağlanmasını hızlandırdı ama tek seferlik bir ürün olduğu için pek fazla yorum yapamayacağım.

Pierre F Gentle Peel Off Mask : Bir de nazik soyulabilen maske diyorlar ! Resmen nefret ettim bu üründen.Kokusu ve yapısı uhu gibiydi.Az sürsen soyulmuyor çok sürsen kurumuyor.Bir daha kesinlikle almam!!

Yiyor muyum ben bu pamukları acaba :p

Fresh'n Soft'un 90lı ıslak mendili.İçinde paraben,alkol olmaması ve kapaklı olması dolayısıyla tercih ediyoruz.Paket paket bitiyor bizde.
Lilibe Aloe Veralı 60lı pamuk: Lilibe pamukların çok seveni var ancak ben bunu hiç sevemedim.Öbür çeşitlerine şans vereceğim ama bu aloe veralı olanı bir daha almam.Yüzümde parça parça oldu resmen.
Watsons 100lü pamuk: Bundan da pek memnun değildim ancak Lilibe'yi gördükten sonra şükretmeye başladım :p Açılıyor yanlardan ancak yüzümde parçalanmadı.
Papia parfümlü peçete: Buraya böyle peçete koymak saçma olabilir ama bunu göstermeden duramazdım :) Kokusuna bayıldım!
İpek 70li pamuk: İçlerinde en sevdiğim bu oldu.Bir iki tanesi hariç açılma da yapmadı.

Her zaman diyorum benim için makyajdan önce cilt bakımı daha önemli.Zaten benim komple makyaj yapışım ayda 1-2 kereye denk düşüyor,kalanı hep makyajsız :)) Bu da bitenlere oldukça yansıyor :p Yine de uzun zamandır elimde olan rujlar sayesinde bir iki renkli kozmetik katmış oldum.
Konu bitenler ve favoriler olunca çenem oldukça düşüyor :p





16 Haziran 2014 Pazartesi

FİLM | Barefoot (2014) - The Grand Budapest Hotel (2014)

Bu ara canım kitap okumaktan ziyade film izlemek istiyor.Hal böyle olunca sürekli arayışlardayım :)
Bu da afişinin güzelliğine kapılıp izlediğim bir film.

Konusu çok bilindik olsa da,masumluğuyla sizi etkilemeyi başarıyor.Evan Rachel Wood da bunu yansıtmayı çok iyi başarmış.
İzlenilesi :)

IMDB puanı: 6.7



Filmdeki bu şarkıyı da çok sevdim :



Bu film,sürekli gözümün takıldığı,afişinin harikalığıyla dikkatimi çeken bir film yine.
Ama çok güzel durmuyor mu ? :)

Tam bir görsel şölen sunuyor size.Hele benim gibi eskileri izlemeyi seviyorsanız büyük bir zevkle izleyeceksiniz demektir.
Her şey Mustafa'nın "lobby boy" olarak bu otelde işe alınmasıyla başlıyor.
Kadrosu zaten çok sağlam.Film bittiğinde yüzünüzde bir gülümsemeyle kalıveriyorsunuz :)

IMDB puanı : 8.3




15 Haziran 2014 Pazar

FİLM | Walk of Shame(2014)

Bugünlerde sürekli "eğlenceli film" arayışındayım.
Daha yaz havasına giremedim. (ki şu an Bursa'da hava yağmurlu) Üstüne üstlük arada rastlayan hastalık derken moralim biraz bozuk. 

Elizabeth Banks'in oyunculuğunu çok beğendim ! O "çaresiz" kadını çok iyi yansıtmış gerçekten.

Bu film daha ülkemizde vizyona girmedi. (27 Haziran'da girecekmiş) Ama internetten izleme imkanı var.

Film çok eğlenceliydi! Filmle ilgili bir yorum okumuştum.  "Kadına taksi parası veresim geldi bazı yerlerde!" diyordu. Aynen durum o ! 


Spoiler vermeyi hiç sevmediğim için kısa tutuyorum bu film yazılarını.
Konusu ise;

Haber spikeri olmak isteyen muhabir, uzun zamandır hayalini kurduğu spikerlik için iş görüşmesine çağırılır. Bir gün önce yaşadığı tek gecelik ilişki sonrasında, iş görüşmesine gidebilmek için yalnızca 8 saati vardır. 8 saat içinde şehrin bir ucuna gitmesi gerekiyordur ama ne parası, ne kimliği, ne de parası vardır. 


IMDB puanı : 6.1

14 Haziran 2014 Cumartesi

FİLM | Never Back Down 1-2


Hiç belli etmem ama dövüş,aksiyon filmlerini de çok severim :)
Çok fazla söyleyecek sözüm yok aslında,ikisi de çok heyecanlıydı.
Hala izlemeyen varsa ve bu tarz filmleri seviyorsa bunları da sevecektir.

Asla Pes Etme - 1

Jake’in hayatındaki yeni dönüşümler, okulun en güzel kızı Baja ile tanışmasıyla başlar. Onun davetiyle bir partiye katılan Jake, orada Ryan adlı bir gençle istemeden kavga eder. Dövüşü kaybedince de çevresi tarafından küçümsenmeye başlar. Arkadaşı Max, Jake’e karışık savunma sanatları sporundan bahseder. Jake, bu sporun başlı başına bir sanat olduğunu fark eder.



Asla Pes Etme - 2

Farklı alanlardan bir araya gelen dört dövüşçü eski MMA yıldızı tarafından yetiştirilir ve sonunda mirasın ortasındaki her bir hainle savaşmak zorundalar.

Favoriler #2 (Kitap,Film,Kozmetik...)

Merhaba ! 

Daha önce Twitter'dan bahsettiğim gibi,"Favoriler" yazılarım sadece kozmetikle sınırlı kalmayacak.Kitap,film,kırtasiye .. önerileri de yapmak istiyorum.

İlk önce herkesi ilgilendiren kısmından başlayalım:


 - Daha geçen gün aldım bu defteri ama kapağına bayılıyorum! Blog yazılarım,alınacaklar  gibi şeyleri yazmak için kullanacağım.

- Annemin arkadaşının 17 tane Aziz Nesin kitabı getirmesiyle birlikte bu ara elimde olan tek kitaplar onlar.Çünkü ödünç kitap okumayı hiç sevmiyorum,bir şey olacak diye korkuyorum,bir an önce geri vermek istiyorum.Bu kitap da trajikomikti.Evet evet,en iyi anlatan kelime bu.Yazısını burada yazmıştım.

- Yaz demek,eğlenceli kitaplar demek.Bu kitabı da o yüzden koydum buraya.Çok eğlenerek okumuştum.Yazısı burada


Film olarak,
Geçen gün izlediğim bu animeyi çok beğenmiştim.Etkilenebilirsiniz,ama gerçekten çok güzel.
Yazısı burada.

Şimdi de işin kozmetik kısmına gelelim :

Daha ağır kokuların yerini fresh kokular aldı artık.
- 8*4'ün bu deodorantı çook güzel kokuyor.İlk sıktığınızda biraz ağır gelebilir ama bir süre sonra öyle durmuyor ve bir deodoranta göre kalıcılığı çok güzel ;)

- Essence'in bu parfümü de hafif kokusuyla gönlümü çelmeyi başardı.
Bütün yaz bu ikiliden gideceğim,şimdiden belli :))


- Avon'un yeni fırça koleksiyonundan en beğendiğim iki fırça ; bu allık fırçası ve eyeliner fırçası. Yakında detaylı incelemelerini yapacağım.

- Essence'in Long Lasting serisinden Coral Calling rengi.Tam yazlıık.Ben hafif sürüp,elimle biraz dağıtıyorum,daha hoş gözüküyor.

- Bu pudrayı duymayan kalmamıştır herhalde :) Yabancı youtuberlar da dahil olmak üzere bir çok kişinin favorisi.Yağlı ciltli olunca da yazın vazgeçilmez ürün haline geliyor!

Ve yaz demek yine rengarenk ojeler demeek !
Gabrini M 109 , Flormar 423 Baby Blue.
Flormarın yapısından dolayı sürümü biraz zor olsa da,rengini çok sevdiğim için katlanıyorum :)


Benim son zamanlardaki favorilerim bunlardı.Sizin favorileriniz ve önerileriniz neler,yorum yazmayı unutmayın :)



11 Haziran 2014 Çarşamba

FİLM | Grave of the Fireflies (Ateşböceklerinin Mezarı - 1988)


Normalde ben animelerden fazla keyif alamam,daha doğrusu oradaki duyguyu yakalayamam.Ama bu, bütün düşüncelerimi değiştirdi.
İlk olarak,çok çok etkilendim.
Ağlamamam işten bile değildi zaten.Daha Setsuko "Onlar annemin!" derken gözyaşlarım akmaya başladı.
Setsuko'yu çok çok sevdim,beni en çok etkileyen de oydu zaten.O kadar şekerdi ki!


Ülkeler arası çatışmalarda olan hep masum insanlara ve çocuklara oluyor zaten.Bu filmde de onu görüyoruz.








9 Haziran 2014 Pazartesi

Küpe Çiçeği - Naşide Gökbudak

Baş ağrısından ölmek üzereyim ve hava değişiminden dolayı sanırım,hastalık yine baş gösterdi bende.Yine de bu yazıyı yazmak için inat ettim:)

Naşide Gökbudak'ın kitaplarını severek okuduğumu biliyorsunuz,amaa..
Bu kitapta öyle olmadı.
Kitap güzel ve akıcı bir şekilde ilerledi.Ne zaman "Dace Delon" ortaya çıktı,saçmalıklar da başladı ! Açıkçası ne ben bir mantığa otutturamadım bu olayı.
O şekilde bağlanmasaymış,sevebilirdim.

Altı Çizilenler:

Bugün bir bayrağımız varsa,bugün iftiharla,haykırarak okuduğumuz bir İstiklal Marşı'mız varsa ve bugün her mahallede minarelerinden ezan sesi yükselen camiilerimiz varsa,bunları bize yeniden,imkansızlıklar içinde sunan eşsiz liderimiz Atatürk ve yanındaki,arkadasındaki kahramanlara borçluyuz. 
(bu kadar basit!)



8 Haziran 2014 Pazar

GEZİ | Gölyazı



Bu Pazar rotamızı Gölyazı'ya çevirdik.Daha önce bir kez gitmiştim,o zaman ara sokakları da keşfetme şansım olmuştu.

Gördüğünüz gibi,ortasındaki köprü ile 2 toprak parçasına ayrılmış şekilde (anlatıım!)


Peki gelelim böyle olmasının sebebine,daha doğrusu efsanesine..

Çok önceleri, Marmara Denizi'nin güneyinde bulunan Odryses (M.K.Paşa) Çayı, Bandırma'dan denize dökülürmüş. Bugünkü göl  de yokmuş. Gölün olduğu yerde Apollonia Krallığı, M.K.Paşa'nın bulunduğu yerde de Melde Krallığı bulunmaktaymış. Apollonya kralının güzel kızını Melde Kralı, oğluna istemiş. Ancak kızın gönlü olmadığı için varmamış bu prense. Kral, bir tepe üzerinde saray yaptırarak, kızını buraya saklamış. Bunun üzerine kızan Melde Kralı, "Görün o zaman" demiş. Odryses  Çayı’nı Apollonia kentinin bulunduğu topraklara doğru çevirmiş. Irmak, tüm Apollonia topraklarını sular altında bırakmış. Apollonia kenti ile, prensesin bulunduğu sarayın çevresi sularla çevrili birer ada olarak kalmış. Apolyont (Ulubat) Gölü de işte böyle oluşmuş. Doğal ve tarihsel güzellikleri içinde yaşayan köylülere göre Ulubat Gölü'nün oluş öyküsü böyledir. 

Fotoğraflardaki köprü ise bu.



Hemen sol tarafta Ağlayan Çınar karşılıyor sizi.




Çınar'ın fotoğrafı yok sadece video çekmişim :/



Giderlerin göle dökülmesiyle birlikte bir çok yerde kirli görüntü ve kokuya mağruz kalıyorsunuz maalesef :/


Yan yana çadırlarda gözleme yapıyorlar ve yüksek sesle sizi çağırıyorlar :p



Köprü bitiminde (camiinin orası) sağdan ilerlediğinizde göl ve kayıklar karşılıyor sizi.Sandal gezisi için de bir çok çeşit mevcut.
Yolun sonuna kadar giderseniz başlangıç yerine geri dönüyorsunuz zaten.





Tarihi bir çok kalıntı görmek mümkün.


Kalıntıların üstüne yapılmış evler görüyorsunuz sürekli.Nasıl güvenmişler,şaşırdım :)


Buralarda da manzara karşısında oturup bir şeyler içebiliyorsunuz.


Lafımın arasına girmesin diye eklemedim ama köyün girişinde böyle bir kilise mevcut.Şu an kültür evi olarak kullanılıyormuş.
4-5 sene önce geldiğimde restorasyon çalışmaları yapılıyordu,tamamlanmış halini görmek çok güzel.


Genel düşüncelerime gelirsek ;
Çok çok güzel bir yer.Ancak bir çok yer gibi burası da iyi değerlendirilmemiş.Ağlayan Çınar dışında pek numarası yok,hayal kırıklığına uğramak çok mümkün.
Daha da güzelleştirilebilir ve daha iyi tanıtımı yapılabilir.








Bunlar da İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...